EURO 2024’e mükemmel bir ev sahipliği yapan Almanlar, maçlarda stat hoparlörlerinden çaldıkları şarkılarla taraftarları coşturuyor. Neredeyse tamamı İngilizce olan bu şarkılar içinde en çok sevileni Freed From Desire… Drenchill’in bu şarkısı çalınmaya başladığı an stattaki atmosfer bir anda değişiyor. Türk, Alman, Çek fark etmeksizin herkes bu şarkının melodisini duyar duymaz ayağa fırlayıp zıplıyor. Şimdiden ilan ediyorum; EURO 2024’ün şarkısı Freed From Desire. Türk taraftarların en çok sevdiği şarkı ise Tarkan’ın 2002 Dünya Kupası için yaptığı ‘Bilirsin Zır Deliyiz Biz’ nakaratıyla hafızalarımıza kazınan ‘Bir Oluruz Yolunda’. Kazanına söylemeyi en çok sevdiğimiz, şarkı ise tabii ki Ayten Alpman’ın ‘Bir Başkadır Benim Memleketim.’ Dün maç sonu tribündeki 40 bin Türk’ün hep bir ağızdan büyük bir coşkuyla söylediği anlar inanılmazdı. Tüyler diken diken oldu.
BiZ TÜRKiYE’DEKi TÜRKLER’DEN DAHA ÇOK SEViNiP, ÜZÜLÜYORUZ
Hamburg, Almanya’da Türkler’in en en yoğun olduğu kentlerden biri… Buradaki gurbetçilerimizle EURO 2024’ü konuşurken, sözlerinden ve tavırlarından, onların milli takım konusunda bizden daha heyecanlı olduğunu gördüm. “Neden bu kadar heyecanlısınız?” diye soruyorum; bakın ne diyorlar: “Konu milli takım ise evet biz birer fanatiğiz. Milli takım kazanınca Türkiye’deki Türkler’den daha fazla seviniyoruz, yenilirse daha çok üzülüyoruz. Çünkü biz gurbetteyiz. Milli takım yenilince başımız eğik geziyoruz. Portekiz yenilgisinden sonra Almanlar bizimle dalga geçti. Biz, onlara ancak ‘Sizin takımınız iyi olabilir ama bizim de taraftarımız var. En iyi taraftar bizde’ diyebildik.”
BU MATEMATiKTEN BIKTIK ARTIK HOCAM
45 yıldır Hamburg’da yaşayan işadamı Hasan Bulut ve merhum boksör Sinan Şamil Sam’ın antrenörü Bülent Başer’le gruptan çıkma ihtimalleri üzerine tahmin yürütürken, Bulut komik ama özünde derin manalar içeren bir yorum yaptı: “Bu matematikten bıktık hocam! Biz, şunlarla berabere kalırsak ikinci oluruz. Yenilirsek, falanca gruptaki maçın sonucuna göre en iyi üçüncü de çıkabiliriz. Hayatımız hep böyle hesaplarla geçti. Yeter ama! Yenelim, olsun bitsin bu iş!”
NAKiT PARAYLA ALIŞVERiŞ DÖNEMiNE SON VERiYORLAR
Almanya’da dikkatimizi çeken olaylardan biri, kâğıt ya da metal para kullanımının iyice azalmış olmasıydı. Kıyıda köşede kalmış küçük işletmelerde bile hemen herkes alışverişini kredi kartıyla yapıyor. Hatta tuvaletlerin girişlerine de kredi kartıyla çalışan bilet makineleri konmuş. Kağıt ve metal paranın az kullanılmasında Alman hükümetinin izlediği politikaların büyük etkisi olduğu ifade ediliyor.
‘KEŞKE BiZDE DE BÖYLE OLSA’ DEDiRTEN ZDF GÜZELLiĞi
EURO 2024’ün Almanya’daki resmi yayıncı kuruluşu ZDF, bu turnuvaya özel bir ‘güzellik’ yapmış. Gerek maç anlatımlarında gerekse yorumlarda kadınlar ile erkeklere eşit derecede görev veriliyor. Müsabakayı kadın spiker anlatıyorsa yanındaki yorumcu erkek oluyor; aynı şekilde erkek spiker anlatıyorsa yorumculuk görevini bu sefer bir kadın üstleniyor. Maçların bitiminde yayına giren analiz programını açtığınızda da karşınızda ikişer erkek ve kadın görüyorsunuz. Hepsi genç, şık ve fit yorumcular, seyircili olarak gerçekleştirilen programlarda maçları analiz ederken, yüzlerinde tebessüm ve sıcaklık bir an bile eksilmiyor. Ne diyelim, darısı başımıza…